Dergi kolektifimiz, pandemi sürecinde evinde kalamayanların seslerini duyurmak için bir çağrıda bulundu. Fabrikalarda çalışan işçilerden, müzisyenlere, pek çok dostumuz bize ulaştı. Bizler de emekçilerin öykülerini, bazı yazım hatalarını düzeltmek dışında fazla dokunmadan yayınlıyoruz. Sizler de bize öykülerinizi ulaştırmak isterseniz, sanatvehayat2015@gmail.com adresinden bizlere ulaşabilirsiniz.
Merhabalar, ben sağlık emekçisiyim, korona salgınının yaygınlaştığı dönemde korona servisinde çalışmak üzere görevlendirildim. Kaygılı bir şekilde yeni servisime gittim, ben ve benim gibi görevlendirilen tanıdığım ve tanımadığım sağlık emekçileri vardı. İlk bende olan kaygı görev alan arkadaşların yüzlerinden belli oluyordu. Servis korona servisi olmaya tam hazır değildi, kendi çabalarımızla güvenli alan olacak bölgeleri ayarladık ve eksik malzemeleri gidermeye çalıştık. Bazı arkadaşlarımız evde riskli yaş grubunda olan ebeveynlerinden dolayı kamu kurumlarında sağlık emekçilerinin kalması için ayarlanan yerlerde kalmaya karar verdiler, ben ise kendi evimde kalıyorum. Hal böyleyken çalışmaya başladık, hasta odalarına giderken koruyucu ekipmanlarımızı giyip çalışıyoruz, koruyucu ekipmanlarla çalışmanın zorluğunu fark ettik fakat elden birşey gelmez mecburuz o şekilde çalışmaya. Kendim şu an nöbet grubunda çalışıyorum ve 3 günde bir nöbete gidiyorum. Haberlerde veya diğer iletişim kanallarında duyduğumuz sağlık emekçisi ölümleri kaygımızı ayrıca arttırıyor ve bunun bilinciyle görevimize gidiyor ve çalışıyoruz. Şu an için bulaşı kapmadım, hala aynı çalışma sistemi (3 günde bir nöbet) ve kaygılı bir şekilde çalışmaya devam ediyorum.